Emekle Gelen Başarı
Funda TAŞDEMİR
Ben bu aralar "Emek" ve "Başarı" kelimelerine takmış durumdayım. Bundan olsa gerektir ki bu tarz makaleler ya da yaşam öykülerini okuduğumda onlara hep tebessümle bakıyorum.
Geçenlerde bir yazı çok hoşuma gitti. Yazıyı görünce, şirket içi yayınımız için, yazının sahibiyle bir söyleşi gerçekleştirmek istedim, o da sağ olsun bizleri kırmadı tabi. Bu söyleşinin içeriğinde o kadar güzel şeyler yatıyordu ki, sadece o yayınımızda kalmasını da istemeyerek burada sizlerle de paylaşmak istedim.
"... Bugüne kadar hiç kimsenin torpillisi olamadım ne yazık ki... Ama ben halimden memnunum. Bir şeyi kendi çabalarınla elde etmiş olmanın zevki bambaşka, bunu hiçbir şeye değişmem açıkçası." Evet Müge Serçek'in bloğundaki o müthiş yazı. Bu güzel yazısı insana hem umut veriyor, hem de moral aslında. Başarı hedefi koymuş insanın azimle kısa sürede nerelere geldiğini anlatıyor.
"Liseden beri bu mesleğin peşine düştüm ve bir şeyler yapabilmek için çok uğraştım. Birçok arkadaşımla aynı yolda ilerlememize rağmen onlar sektörün şartlarına daha fazla dayanamayarak bıraktılar. Benimse pes etmeye hiç niyetim yoktu. Okul da, iş hayatı da benim için çok önemliydi. Bu yüzden kış aylarında tamamıyla okuluma odaklandım, yaz aylarında ise bir televizyona ya da bir gazete girip tecrübe kazanmak için elimden geleni yaptım. Çünkü bu meslekte hem alaylı hem de okullu olmak gerekiyor. Bütün bunları içimden geldiği için yaptım, kimsenin zorlamasıyla olacak şeyler değil zaten! Fakat çalıştığım yerlerde bir şeyler öğrenebilmek için çırpınıp, kendimi ispatlamaya çalışırken torpilli birini görünce hevesim kırılmadı değil açıkçası. Çünkü üstler ve editörler her zaman torpillilere öncelik verir, o kişilere özen gösterilir, sorumluluk verilir, hataları görmezden gelinir. Bu liste uzar gider! Torpili olmayan biri de bir şeyler yapabilmek için kendini yırtar durur. Bu yüzden biraz serzenişim var. Ama dünyanın kendi çarkı da böyle değil mi zaten. Arkanda kimse olmadan bir şeyler başarabilmenin, yaptıklarının karşılığının alabilmenin zevki de bambaşka. Kendi kendine ayaklarının üzerine basmak gibisi yok. Benim bugüne kadar arkamda kimse olmadı. Şu zamana kadar ne yaptıysam kendi başıma yaptım. Bu süre içinde hatalarım da oldu, başarılarım da. İyisiyle kötüsüyle her şeyi kendim yaşadım, bunlardan ders çıkarmaya çalıştım. Başarılı olmak için sadece çok çalışmak gerekiyor. Sanırım biraz da inatçı olmak, hemen pes etmemek. 'Hırslı' ve 'azimli' olmayı birbirinden ayırmak gerekir diye düşünüyorum. Hırs, insana başarı getirir belki ama başarının yanında bir sürü olumsuzluğu da beraberinde getirdiği de kesin. Bu yüzden azimli olmak daha iyi bence. Etrafındaki insanlara zarar vermeden kendi bildiğin yolda yürümek ve çalışmak".
Bir şeylerin çaba gösterildiğinde nasıl elde edilebileceğinin güzel bir örneğini sergiliyor Müge Serçek. Sevgili Müge, umarım her şey hayatında dilediğin şekilde devam eder, başarıların devamlılığı dileriz.
Sevgilerimle,
Funda Taşdemir
http://www.maxihaber.net/yazarlar/konukyazar/2009/ky_ftasdemir_haziran2009.htm
0 yorum